Banka ve Finans Kurumlarının Faaliyetlerini İlgilendiren Düzenlemeler

675 sayılı KHK’nın 8. maddesiyle OHAL gereğince kapatılan kurum ve kuruluşlarla FETÖ/PDY terör örgütüne aidiyeti, iltisakı veya irtibatı olduğunun değerlendirildiğine dair Maliye Bakanlığı tarafından hakkında bildirimde bulunulmayan gerçek ve tüzel kişilere, ilgili mevzuat uyarınca sağlanan fon, kredi ve benzeri finansal hizmetlerden dolayı banka ve finans kuruluşları ile çalışanlarına cezai sorumluluk yüklenemeyeceği hükme bağlandı.

684 sayılı KHK’nın. 5. maddesiyle Bankacılık Kanunu’na bir fıkra eklenerek, sermayesinin yarısından fazlası doğrudan veya dolaylı olarak kamuya ait olan veya kamu tarafından kontrol edilen bankaların alacaklarının varlık yönetim şirketlerine satışında uygulanacak usul ve esasları belirlemeye BDDK yetkili kılındı. Böylece kamu bankalarının alacaklarının varlık yönetim şirketlerine satışında diğer mevduat, katılım ve kalkınma/yatırım bankaları için belirlenen usulden farklı bir usul izlenebilmesi yolu açıldı.

687 sayılı KHK’nın 4. maddesiyle Bankacılık Kanunu’nun zimmet konusunu düzenleyen 160. maddesine eklenen fıkra ile kredi kullandırma ve yapılandırma işlemlerinde zimmet suçlaması yapılmasının önü kapatıldı. Zimmet suçu daha önce de Başbakan Binali Yıldırım tarafından bankacıları aşırı tedbirli olmaya sevk ettiği gerekçesiyle eleştirilmişti.

690 sayılı KHK’nın 67. maddesiyle SPK’nın “izinsiz sermaye piyasası faaliyetinde uygulanacak tedbirler” başlıklı maddesinde yapılan bir değişiklikle yurt dışından Türkiye’de yerleşik müşterilere yönelik olarak kaldıraçlı işlem alım satımı yapan şirketlerin internet sitelerine erişimin engellenmesi için SPK’nın BTİK’e başvuru yapması yeterli hale getirildi. Böylelikle Türkiye’de yerleşik kişilerin yurtdışı yerleşik kurumları kullanarak kaldıraçlı işlem yapmalarını engelleyici tedbirleri pekiştirilmiş oldu.

690 sayılı KHK (md. 68-71) ile Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun’da yapılan değişiklikle PTT’ye elektronik para ihraç etme yetkisi tanındı. Ayrıca, PTT, Kanun’un elektronik para kuruluşlarının BDDK’dan izin alma zorunluluğuna ilişkin hükümlerinden muaf tutuldu. Kanunun diğer hükümlerinin PTT’ye uygulanmasına ilişkin usul ve esaslarının, BDDK tarafından belirlenmesine karar verildi.

696 sayılı KHK’nın 6.-12. maddeleriyle Türkiye Vakıflar Bankası Türk Anonim Ortaklığı Kanunu’nda Vakıfbank yönetimi ve hisselerinin hazineye devrini içeren kapsamlı değişiklikler yapıldı. Buna göre, Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün idare ve temsil ettiği A ve B grubu hisselerin tamamı banka tarafından üç ayrı firmaya yaptırılan değerleme çalışmasında ortaya çıkan değerlerin ortalaması göz önünde bulundurularak bakanlar kurulu tarafından belirlenen beher hisse değeri üzerinden hesaplanarak bedel karşılığında Hazine’ye devredilecek. Hazineye devredilen hisseler Türk Ticaret Kanunu hükümleri uyarınca Hazine Müsteşarlığı’nın bağlı olduğu bakan tarafından idare ve temsil edilecek. Devir bedelinin tespitine ilişkin değerleme hizmetlerinin masrafları ile diğer her türlü masraf banka tarafından karşılanacak. Vakıflar Bankası Memur ve Hizmetliler Vakfının (C) grubu hisseleri de Hazinenin bağlı olduğu Bakanın isteği üzerine Hazineye devredilebilecek. Karşılığında Sandığa, Devlet İç Borçlanma Senetleri verilecek.

703 sayılı KHK’nın 151. maddesi ile 1211 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Kanunu’ndaki “(TCMB) Başkanı Bakanlar Kurulu kararıyla beş yıllık bir dönem için atanır. Bu sürenin sonunda yeniden atanabilir” fıkrası yürürlükten kaldırıldı. Ayrıca TCMB başkan yardımcıları için aranan “meslekleriyle ilgili en az 10 yıl çalışma ve başkanın önerisi ile müşterek kararla 5 yıl süreyle atanma” şartı da kaldırıldı. Bu değişiklik, Cumhurbaşkanının Merkez Bankası üzerindeki etki gücünü arttıracağı biçiminde yorumlandı.